1960 sonrası Türk hikayeciliği, dönemin toplumsal ve siyasal koşulları ile doğrudan etkileşim halindeydi. Bu dönemde, hikâyelerde teşvik edici bir tutum benimsendi ve özellikle küçük insanların hayatlarına odaklanıldı. Şehirdeki yoksul kesim, köy ve kasaba yaşamı gibi konuların yanı sıra, insanların iç dünyaları, aşk, aile, arkadaşlık ve yalnızlık gibi konular da sık sık ele alındı.
Ayrıca, bu dönemde hikâyelerde kadınların rolü arttı. Kadınların güçlü yanlarına ve toplumda karşı karşıya kaldıkları zorluklara odaklanıldı. Ayrıca toplumsal adaletsizlik, yozlaşma, bireyselleşme, modernleşme gibi konular da ele alındı.
1960 sonrası Türk hikayeciliği, aynı zamanda yenilikçi bir dil ve anlatım tarzı da benimsedi. Geleneksel anlatımdan uzaklaşarak daha eleştirel ve modern bir yaklaşım benimsendi. Bu döneme damgasını vuran yazarlar arasında Sait Faik Abasıyanık, Kemal Tahir, Bilge Karasu, Adalet Ağaoğlu, Atilla İlhan ve Orhan Kemal sayılabilir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page